Kayıtlar

Ağustos, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Gemi

İlla bir gemiden bahsedeceksem sağa, sola, öne ya da arkaya biraz yatmasının geminin batması anlamına gelmediğini, önemli olanın geminin yapısı olduğunu, kimsenin denize düşmemesi için nasıl bir devlet ve hukuk yapısı gerektiği üzerinde dururdum.  Dalgalar karşısında gemi sallanır, kimi zaman birbirinin zıttı manevralar yapmak gerekir. Herkes bir şekilde gemiyi kurtarmaya çalışırken birilerinin "düşman-hain edebiyatından" vazgeçmemesi, zihinlerde -eskiden meydanlarda fiziki olarak da var olan- dar ağaçlarıyla gezilmesi insanı yoruyor. Düşünmek, tartışmak, denemek, yanılmak, düzeltmek haşa! Reyle dümenin başına geçmişlerin en az eskileri kadar söz söylemeye hakkı var. Aklınca bir takım değişiklikler yapmaya, yanılmaya, eğer gemi halkı hala inanıyor ve bir mühlet veriyorsa yanıldıklarını, kırıp döktüklerini düzeltmeye. Unutmayalım ki, niyetinden şüpheye düştüklerimiz kadar potansiyel şüpheliyiz biz de o havada.

Mazlumun ahı

Mazlumların ahıdır, tüm ihtişamına ve gücüne rağmen devletlerin sonunu getiren. Her bir araya gelindiğinde bakılacak yüzleri olmadığı için gurur dolu, tertemiz bir geçmişe dair yalanlar uydurmak zorunda kalır devlet erkanı. Her fırsatta hayırla yadedilen en güçlü önderlerin onayından geçmiş, büyük devlet meseleleri yanında küçük, önemsiz fermanlardır ki; o ihtişamı korku ve ihanetle yavaş yavaş kemirir. Gönenmekte olan devlet içten içe kudurmakta ve çürümektedir aslında.  Bu ülkedeki insanların ümidi, kalkınmakta olan! devletlerine yaslanmanın rahatlığından kaynaklanmıyor, mümkün de değil. İnsanlar, haksızlığı, adaletsizliği ve kötülüğü açığa vuran seslerin hala çıkıyor olmasından alıyor gücünü. Geleceğe ancak bu şekilde güven duyabiliyor. (2012)